Hayali Portreler

Antonio Saura

22.01.2016 - 27.02.2016

Galeri Nev Gezegen

Antonio Saura

Galeri Nev, tam yirmi yıl önce Türkiye’de ilk kez sergilediği ANTONIO SAURA’nın özgün litografilerini yeniden ziyaret ediyor. 1996 yılında, litografi makinasının icadının 200. YILI dolayısıyla Avrupa Birliği ile ortak gerçekleştirilen ANTONIO SAURA sergisi, Paris galerileri ve atölyelerinin arşivlerinde yapılan uzun soluklu bir arkeoloji sayesinde nerdeyse eksiksiz bir biçimde yeniden kurulabiliyor. Böylece Galeri Nev, Picasso, Bonnard, Dali ile başlayan ve geçtiğimiz yirmi yılda, Saura’nın ardından, Adami, Alechinsky, Dubuffet, Pedersen ve Velickovic ile devam eden Avrupa modernizmi sergilerini de yeniden gündeme getiriyor. Sergiye ismini veren ve Saura’nın bir litografi dizisine ait olan “Hayali Portreler” başlığı, Nev’de sergilenen bu ikonik isimlere de bir gönderme yapıyor. Sergi, icadının 220. yılına, bu sergilerin sürekliliğinin sağlayan ve sanatı ulaşılabilir kılan litografiye bir saygı (tribute) niteliği taşıyor. İspanyol modernizmini kuran isimlerden biri olan ANTONIO SAURA’yı, sanat tarihçileri tarafından hem ardıllarından Velázquez, Greco, Goya ve Picasso ile hem de başka coğrafyalardan kuşakdaşları Francis Bacon, Willem de Kooning ve COBRA’ya bağlıyor. Sergide Antonio Saura’nın bu bağlarını açıkça temsil eden ve 1977 ile 1994 arasında gerçekleştirdiği “Rahipler” (1977), “Dört Mevsim” (1977), “Hayali Portreler” (1983), “Dora Maar’a Saygı” (1986) ve ünlü “Yedi Büyük Günah” (1994) dizileri öne çıkıyor. “Rahipler” (1977) dizisinde, düşünceli gibi duran şapkalı, haçlı ve oklu siyah figürler, kağıdı baştan sona dolduran sayısız yüzen leke, karmaşık örüntü ve sarmallar içerisinde, dengesiz ve dışarılara taşan bantlar oluşturuyor. Benzer örüntü ve sarmal kompozisyonu, kibir, açgözlülük, şehvet, kıskançlık, oburluk, öfke ve tembelliğin resmedildiği “Yedi Büyük Günah (1994)” dizisi ile “Dört Mevsim (1977)”de de izlenebiliyor. “Hayali Portreler” (1983) ise, imgenin çarpıtılması ve bu çarpıtmalarla yakalanan ruhsal dramları portreleştiriyor. Picasso’nun yaratı mekanikleri ile hesaplaştığı “Dora Maar’a Saygı” (1986) dizisi “Hayali Portereler” ile birlikte sergileniyor. Böylece Dora Maar’ın yüzleri, Saura’nın yüzlerine karışıyor.
Antonio Saura (1930, İspanya Huesca), Saragosa’daki ilk sergisinden bu yana geçen neredeyse yarım yüzyılda, Madrid, Paris, Münih, Roma, Stockholm, New York, Milano, Brüksel, Rotterdam, Buenos Aires, Rio de Janeiro, Amsterdam, Havana, Londra, Frankfurt, Barcelona, Cenevre, Düsseldorf, Tokyo, Berli, Helsinki, Hamburg, Stuttgart, Viyana, Cambridge, Köln ve daha bir çok kentte 200’e yakın sergi açtı. Eserleri Venedik Bienali(1958), Documenta (1959, 1977) gibi büyük uluslararası toplu sergilerde ve Guggenheim, Tata Gallery, Centre Pompidou gibi çağdaş sanatın önde gelen müzelerinin koleksiyonlarında yer aldı. Tiyatro, opera, sinema ve bale setleri tasarladı, Franco rejimine ve ırk ayrımına karşı politik etkinliklerinin yanı sıra, sanat ve kültür üzerine dersler verdi, seminerler yönetti, makaleler yazdı. Antonio Tapies ve Eduardo Chillida ile birlikte modern İspanyol sanatının en büyük ustası olaran anılan Saura’nın litografiye olan tutkusu, ilk denemelerini yaptığı 1958’den başlayarak hiç eksilmedi.