Galeri Nev ve Galerist, 2020 Frieze New York için hazırlanan “İzleme Odası”nda, olağanüstü bir sanatçı, fotoğrafçı, mimar, kolaj ustası, inanan ve reddeden EROL AKYAVAŞ’ı (İstanbul, 1932-1999) misafir ediyor.
“İzleme Odası” için özel olarak bir araya getirilen seçki, sanatçının yeterince ‘izlenmemiş’ bir döneminden, 1967-75 yılları arasından seçilmiş yedi eserinden oluşuyor. Aile arşivlerinden derlenen bu eserler, ziyaretçilere Akyavaş’ın yaratım sürecinin ve düşünce dizgisinin köklerini keşfetmenin yolunu açıyor.
Sunumun merkezinde, kollarını yukarı kaldırmış iki kadın figürlü –iki tanrıça ya da iki fahişe– tuval yer alıyor. Bu eser, dönemin kuşkusuz en eşsiz yapıtlarından biri sayılıyor. Ne var ki, daha yakından bakıldığında, eserin kompozisyonu âdeta “Oda”da yer alan diğer sıradışı tuvalin ve özellikle de fotoğrafların kimi öğelerinden oluşuyor. Başka bir deyişle, bu “Oda” bizi, tüm eserleri yalnızca kendilerine mahsus özellikleriyle değil, birbirlerini tamamlayıcı taraflarıyla da, hem ayrı ayrı hem de bir bütün olarak izlemeye davet ediyor.
Eserlere bakmakla kalmayıp onları duyumsamaya başladığımızda, başta kendilerini boylu boyunca ve cesaretle sergilediğini düşündüğümüz bu ‘odanın’ sakinlerinin aslında son derece utangaç oldukları ortaya çıkıyor. Sanat eserlerini ekran aracılığıyla izleme konusundaki önyargılarımızı bir tarafa bıraktığımızda, sanki Akyavaş’ın kalın surlarla çevrili hazinesinin anahtarı da bize teslim ediliyor. Böylece yalnızca onun gündüzünün düşleri değil, gecesinin hayalleri/hayaletleri de su yüzüne çıkıyor. Bu mahrem tecrübe sayesinde belki de, odadan/ekrandan çıkıp, Akyavaş’ın New York’taki başkaca eserleri ile karşılaştığımızda, MoMA’nın ve Metropolitan Müzesi’nin koleksiyonlarında korunan dev tuvallerine yeniden baktığımızda, onların gizli ayrıntılarını keşfetmek için de merak ve istek duyarız; kim bilir?...
Erol Akyavaş
İçkin İmgeler
Frize New York / Spotlight Section / Viewing Room