Bu güne dek yaklaşık 300 kişisel sergiye ev sahipliği yapmış olan Galeri Nev, geleneklerinden uzaklaşmamak adına, bu yıl da ARTINTERNATIONAL Sanat Fuarı’nda tek bir sanatçının eserlerinden, tek bir tema etrafında derlenmiş bir kişisel sergi kuruyor. Geçtiğimiz yıl, Necla Rüzgar sergisi ile, ARTINTERNATIONAL ANALYTICS tarafından, fuarın en popüler 5 galerisi arasından birinci seçilen Nev, bu kez de genç sanatçı Mehtap Baydu’nun dikkat çekici işlerine yer veriyor. Fuarda kurulacak olan sergi, aynı zamanda sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olma özelliğini taşıyor. Mehtap Baydu’nun her birini cam fanus altında yerleştirdiği yaklaşık yirmi figüratif kağıt heykeli etrafında şekillenen sergi, bir “toplumsal kimlik” laboratuvarını andırıyor. Kimileri bu laboratuvarda daha sonra büyümek, çoğalmak üzere geliştirilen bir örnek kadar küçük, kimileri hepimizin kontrol altında tutulduğumuz hissini verecek kadar büyük, hatta gerçek boyutlu heykeler bir aradalıklarından güç alıyor. Öte yandan fanus altında olmaları, aynı zamanda her birini tekilleştiriyor, onları cam altında izlemek, her birini “mercek altına” almamıza yardım ediyor. İstediğinde, figürler ile başbaşa kalabilen izleyici, özdeşleşmeyle yabancılaşmayı bir arada duyuyor. Figürlerinin tamamının kadın olması ve bazen dolaylı, bazense açıkça Mehtap Baydu’nun yüzünü ya da tenini taşımaları, izleyici ile aynı tecrübeleri, sanatçının da bizzat deneyimlemesine neden oluyor. Elbette, cam altında sergilenmeleri, bu bizlere yakın ya da uzak çeşitli kimliklerin/deneyimlerin/izlenimlerin ne kadar kırılgan olduklarını da düşündürüyor. Mehtap Baydu’nun neredeyse şeffaf olacak kadar ince kullandığı kağıttan şekillendirdiği, ağırlıksız heykelleri toplumsal normların ağırlığı ile çelişiyor. Sergiye ana metnini, son olarak Arter’de izlenen “SPACELINER” sergisinin küratörülüğünü üstlenen Barbara Heinrich’in kaleme aldığı bir katalog da eşlik ediyor. Kataloğa, profesör Dorothee von Windheim ile Didem Yazıcı da katkıda bulunuyor. Von Windheim, “anlamak” adını verdiği metninde Baydu’yu yalnızca kadın kimliğini değil, erkek kimliğini de üstlenen ve her ikisinin de sınırlarını zorlayan, güçlü bir sanatçı olarak tarif ediyor.
Mehtap Baydu, 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans öğrenimine Kassel Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde devam etti; Profesör Dorothee von Windheim atölyesinden mezun oldu. Bu okulda ustaöğrenci (Meisterschülerin) ünvanını kazanan Baydu, 2010 yılında UPK – Kunstpreis Kassel sanat ödülünü ve Otto Braun bursunu aldı. Çalışmalarına Berlin ve Kassel’de devam eden sanatçının işleri, Sanat Müzesi Fridericianum, Documenta-Halle Kassel’de ve Berlin Tanas’da gerçekleşen "Turkish Art: New and Superb"de izlendi. Mehtap Baydu 2015 yılında Mardin Bienali’ne davet edildi.